BAYBURTLU ZİHNİ

Bayburt’ta 1797 yılında dünyaya gelen Zihni’nin asıl adı Mehmed Emin (Muhammed Emin)’dir. Aruz ve hece ölçüsüyle yazdığı eserlerinde Zihnî mahlasını kullanmıştır. Bunun sebebini ise “Rüyada bir zat kendisine ‘Zihnî’ diye hitap” etmesi olarak yorumlar. Bayburtlu Zihnî’nin öğrenim durumu hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte bazı araştırmacılar (Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu, Mehmet Tahir Efendi, İbnülemin Mahmut Kemal, Saim“BAYBURTLU ZİHNİ” yazısının devamını oku

XVIII. YÜZYIL ÂŞIKLARI II.

ÂŞIK BAĞDADİ Bağdadi mahlasını almasından ötürü Bağdatlı olduğu tahmin edilir. Bağdadi şiirlerinde III.Selim’den saygıyla söz etmektedir. ÂŞIK DERUNİ Elimizde bulunan destanından hareket edecek olursak 1799 yılında hayatta olduğu söylenebilir. ÂŞIK HALİL 3.Selim döneminde yaşayan âşık aslen Bursalı’dır. Hece ile yazdıklarının eserlerin yanında aruzla yazdığı eserleri de vardır. Ömrünün sonuna doğru yazdığı eserinde dini ve tasavvufi“XVIII. YÜZYIL ÂŞIKLARI II.” yazısının devamını oku

XIII.YÜZYIL ÂŞIKLARI

ABDi Sun’i, şairnâmesinde Âbdi’nin Şarkı ile birlikte Bağdat’a şan veren bir şair olduğu söylenir. XVII. Yüzyılın âşıkları olan Âşık Ömer ve Gevheri’nin etkisinde kalmış hece ve aruzla yazdığı eserleri vardır. ÂGÂHİ Bulunmuş bir cönkte XVIII.yüzyıla kadar âşıkların adı geçtiği için Âgâhi de bu yüzyılın âşığı olarak kabul edilmektedir. Hızri’nin şairnamesinde adı geçen Âgâhi’nin âşığımız olabilme“XIII.YÜZYIL ÂŞIKLARI” yazısının devamını oku

XVIII. YÜZYIL ÂŞIKLARI VE ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİ

Bu yüzyılın yetiştirdiği âşıklara bakılacak olursa önceki yüzyıllara kıyasla güçlü âşıklar bulunmamaktadır. Bu yüzyılın âşıkları geleneği zorla da olsa yürütmeye çalışmışlardır. Fakat yukarıda da söylendiği gibi VII.yüzyıll aşıklarıyla kıyaslanacak güçte bir âşığımız yoktur. Kaynakça:Açıköğretim kaynakları

ÖKSÜZ ÂŞIK

Öksüz Âli’nin asıl ismi Ali’dir. XVI. yüzyıl şairlerinden Öksüz Dede ile karıştırılan Öksüz Âşık bu sebepten dolayı daha geç tanınmıştır. Âşık Ömer’in Şairnâmesi’nde adı geçen şairin yazmış olduğu Tuna Nehri ile ilgili şiiri onun balkanlarda yaşadığını bir delil olarak göstermektedir. Öksüz Âşık’ın tespit edilen şiirlerinden hareketle dilinin sade, üslubunun ise samimi olduğu görülür. Şair yazmış“ÖKSÜZ ÂŞIK” yazısının devamını oku

KÖROĞLU

Hayatı hakkında bilgiler yok denecek kadar azdır. Eserleri XVI. yüzyılda yaşadığı zannedilen Köroğlu ile karışmıştır. Onunla ilgili tek bilgi Davut Paşa’yı idamdan kurtarmak için yeniçeriler arasında yer almasıyla ilgili olandır. Çöğür çalmadaki becerisi ve sade bir dille şiir söylemesiyle bilinir. KULOĞLU Asıl adı Mustafa olan âşığın hayatı hakkında bilgiler fazla değildir. Dadaloğlu, Köroğlu ve Kuloğlu“KÖROĞLU” yazısının devamını oku

MESNEVİ’DEN SEÇMELER

“Bizim kaderimizden günler, vakitsiz bir hale geldi;günler yanlışlarla yoldaş oldu. Günler geçtiyse, geçip gitsin;korkumuz yok. Ey temizlikte benzeri olmayan, hemen sen kal! Balıktan başka her şey suya kandı, rızkı olmayana da günler uzadı. Ham, pişkinin halinden anlamaz, öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselam. Ey oğul! Bağı çöz, azat ol. Ne zamana kadar gümüş, altın esiri“MESNEVİ’DEN SEÇMELER” yazısının devamını oku