Doğum ve ölüm tarihi hakkında bilgisi bulunmayan şairin pek çok kaynakta adı Mustafa veya Mehmed olarak geçmektedir. Memleketi ise Kırım veya İstanbul olarak kayıtlıdır. Görevi gereği İstanbul dışına çıkan şairin Şam, Bağdat ve Rumeli’yi gezdiği bilinir. Gevherî, ordu şairi olmasının yanı sıra, divan katipliği de (Bursa, İstanbul ve Rumeli) yapmıştır. Cahit Öztelli Gevherî’nin Avusturya seferine katıldığını söylüyorsa da Şükrü Elçin bu konuya katılmamaktadır.
Gevherî’nin eserlerine bakarak hareket ettiğimizde onun medrese öğrenimi görmüş olduğunu söyleyebiliriz. Hem hece hem de aruz ölçüsü kullanan şair, şiirlerinde Arapça ve Farsça kelimeler de dikkat çeker. Gevherî’nin hece ile yazdığı şiirleri koşma ve semai; aruzla yazdığı şiirleri ise kalenderi, gazel, divan, semaî ve müstezat tarzındadır.
Gevherî’nin şiirleri divanın dışında cönklerde de yer almaktadır. Türkiye ve Avrupa kütüphanelerindeki cönklerde çok sayıda şiirleri bulunan şairin Çorum ve Bursa’da bulunan yazmalarda divandan çok divançe özelliği gösterir.
Eserlerinde aşk, tabiat, sevgili ve ayrılık konularını işleyen şair, musiki makamlarından olan Gevherî makamı onun musikiyle ilgilenen bir âşık olduğunu düşündürür.
“AŞK
Kurtulamam üç nesnenin elinden
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Üçü bilmez birbirinin hâlinden
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Aşktır beni sevda ile söyleden
Firkattir cevr ile sinem dağladan
Gurbettir gözlerimden kan ağladım
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Bahrî gibi ummanları yüzdüren
Mecnun gibi sahraları gezdiren
Ferhad gibi dağlar başın kazdıran
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Ben bilirim benim aklım şaşıran
Beni sevdiğimden cüda düşüren
Muhabbet deryasın baştan aşıran
Biri firkat biri gurbet biri aşk
Gevherî der dersim aldım hocadan
Okuyup hatmittim kara heceden
Koç yiğidi pir eyleyüp kocadan
Biri firkat biri gurbet biri aşk”(Elçin 1984: 146)
Müstezat: Her dizesine bir küçük dize eklenmesiyle oluşan şiirlere denir.
Kaynakça: Açıköğretim Kaynakları